Akıllanmadık!
Merkezi Kocaeli'nin Gölcük İlçesi olan 7.4 şiddetindeki 17 Ağustos Depremi üzerinden tam 20 yıl geçti. Resmi kayıtlara göre 17 bin 480 vatandaşımızı yitirdik. 23 bin 781 vatandaşımız yaralandı ve bunlardan 505'i sakat kaldı, ülke ekonomisi dibe vurdu. Böylesine yıkıcı bir depremin üzerinden tam 20 yıl geçti. Sıcağı sıcağına birtakım kararlar alındı, yönetmelikler değiştirildi, güya önlem aldık.
Tüm bu önlemleri bir karar ile adeta çöpe attık.
Sonrasında ise 5 katlı 40 yıllık binaların üzerine imar barışından 3 kat daha kondurdu fırsatçılar. Bununla da yetinmedik, otoparkları işyerlerine çevirenlere göz yumduk, çürük raporlu binalar barış çerçevesinde yasal zeminde kanun boşluğundan faydalanmak suretiyle yeni raporlarla sağlam raporları aldı, işyerlerine çıkma katlara izin verildi. Kaçak yapı yapan fırsatçılar imar barışı ile adeta bayram yaparken, yasal olmayan ne varsa imar barışına sokuldu. Sundurma ile çevrilen alanlara, kaldırımı dükkana dahil edenlere, AVM’lere, Pazar adı altında işletilen çakma AVM’lere, hastanesinin üzerine çıkanlara göz yumduk.
17 Ağustos'un 20.yılında ise tüm bunları biz yapmamışız gibi hayatını kaybedenleri andık mezarları başında. Birkaç müteahittin dışında hesap veren olmadı. Herkes işine gücüne baktı. Siyasiler, dönemin belediye başkanları bir taziye mesajı ile sıyrıldılar işin içinden.
Peki yarın deprem olursa bunca kaçak yapıyı yasal haline getirenler bunun hesabını nasıl verecek? Vatandaşın en çok merak ettiği konu ise başka ülkelerde olduğu gibi istifalar peş peşe gelecek mi?
Sorumlular, "Bunun sorumlusu benim, istifa ediyorum" diyebilecek mi?
Yasal olmayan şeyleri, "Barış" adı altında yasallaştırmanın yolunu arayanlar bu vebalin altından kalkabilecek mi?
Akıllanmadık, akıllanmayacağız!