Başhekim Altıntop: "Hastalık durumunda öncelikle kendi aile hekimlerimize başvuralım"
Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. İsmail Altıntop, haftasonlarında acil servislere başvuran hasta sayısında artış tespit edildiğini söyleyerek; "Bir hastalığımız durumunda öncelikle kendi aile hekimlerimize başvurmalarını istiyorum" dedi.
Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. İsmail Altıntop, haftasonlarında acil servislere başvuran hasta sayısında artış tespit edildiğini söyleyerek; "Bir hastalığımız durumunda öncelikle kendi aile hekimlerimize başvurmalarını istiyorum" dedi.
Hafta sonları acil servislerde yaşanan yoğunlukla ilgili olarak inceleme yaptıklarını, yapılan incelemede çok ağır vakaların olmadığı ancak üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla ilgili belirgin bir artışın olduğunu belirlediklerini kaydetti. Altıntop; "Hastanemize son iki haftadır baktığımızda hafta sonlarında hasta sayılarımızda bir artış tespit etmiş durumdayız. Bu artışı incelediğimizde hastaların adil olmayan başvuruların da bu artışla beraber arttığını görüyoruz. Ayrıca rutin hastalar dediğimiz kalp yetmezliği, solunum yetmezliği, halk arasında KOAH olarak bilinen hastalıkların da kış dönemi olması nedeniyle arttığı görülmekte. Bu hastalarımızın da hafta sonları sağlık ihtiyacı oluyor. Bizim acil servislerimize başvurarak tedavilerini alıyorlar. Tüm bunların dışında yine dönemsel olarak artış gösteren ve yine her yıl karşılaştığımız üst solunum yolu enfeksiyonlarında hafif artış görmekteyiz. Acil servisinde çalışan uzmanlarımızla yaptığımız toplantılarda çok ağır vakaların olmadığı ancak üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla ilgili belirgin bir artışın olduğunu söylediler. Bu karşın biz de hastane olarak tedbirlerimizi aldık. Bilindiği gibi solunum yolu enfeksiyonlarının çoğunluğu viral nedenlere bağlı olmakta. Hastalarımız halsizlik, kırgınlık, ateş, öksürük şikayetleriyle acil servisimize başvurmaktalar. Tüm bunlara ek olarak acil servisin yoğunluğunu artıran diğer bir neden hastalarımızda belki psikolojik olarak bir meyil var. Özellikle serum dediğimiz tedavileri çok istiyorlar ve bunlardan fayda gördüklerini söylüyorlar. Doğrudur ancak yapılan birçok araştırmada ağızdan alınan tabletlerin diğer ilaçlarla etkinlik farkı yok. Bunların sadece etkileme süresi arasında yapılan çalışmalarda 5 dakika gibi kısa bir zaman içerisinde yine tabletlerin de etkili olduğu kanıtlanmış durumdadır. Tüm bu nedenlerden dolayı hastalarımıza bu dönemde yaptıkları tedaviyi genelde oral tedavilerle çözmeleri noktasında tavsiyelerde bulunmak istiyorum. Ayrıca bu yoğunluğun artmasındaki diğer bir neden hastalığı beklememeleri, yani genelde ailelerde şöyle bir yatkınlık var; ‘bekleyelim geçer’. Çocuğun ateşi varsa banyo yaptırılmalı, ateş düşürücü verilmeli, ılık duşa tekrar girdirilmeli. Acil servise gelmeden aslında aileler de ilk yardımı kendileri çocuklarına bir nevi yapabilmeliler. Biz hazırız, hastalarımıza hiçbir zaman ‘hayır’ diyemeyiz. Onları bekliyoruz, tedavi edebiliriz ancak bu konuda toplumda bir bilinç oluşur, hastalarımızı çok iyi koşullarda takip edebilirsek çok daha sağlıklı nesillere kavuşacağını düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Egzersiz yapan, yürüyen insanlarda karbonmonoksit zehirlenmesi daha az görülüyor"
Karbonmonoksit ve karbondioksit zehirlenmelerine karşı vatandaşların duyarlı olmaları gerektiğini, alınacak küçük tedbirlerin hayat kurtarabileceğini kaydeden Altıntop; hastane olarak da gerekli tedbirlerin alındığını dile getirdi. Altıntop; "Tüm acil servislerimizde bu konuyla ilgili her türlü tedbiri almış durumdayız. Vatandaşlarımız şunu karıştırıyor; karbonmonoksit ile karbondioksit zehirlenmeleri arasında önemli bir fark var. Karbonmonoksit zehirlenmesi sonrası ölümcül olan bir durumdur. Karbondioksit egzoz ya da kömür dumanıyla olan zehirlenmeler olarak adlandırılabilir. Tüm dünyada ölümlerin en sık nedenlerinden bir tanesi bu karbondioksit ya da karbonmonoksite bağlı zehirlenmelerdir. Acil servise gelen, herhangi bir semptomu olmayan, sadece baş ağrısı olan hastalarda bile bunlardan şüphelenmekteyiz. Ancak bu hava kirliliğiyle mi alakalı yoksa havanın sirkülasyonu ya da odanın temizlenmesiyle mi ilgili bununla birlikte birçok çalışma olmakla beraber vatandaşlarımız böyle bir şeyle karşılaştıklarında ilk yapacakları şeyin o alanı terk etmeleri gerekiyor. Ayrıca tedavi olsalar bile o alanın bir nevi süpürülerek, bir nevi temizlenerek yeniden evlerine gittiklerinde o alanı havasıyla kullanmamalarını, yeniden temizleyerek kullanmalarını öneriyoruz. Tüm bunların dışında karbonmonoksit zehirlenmelerinde bazı semptomlar geç çıkabilir. Bugün baş ağrısıyla başlar, daha sonra başka semptomlar çıkar. O konuda da acil servisimize geldiklerinde böyle bir şüpheleri varsa mutlaka ilgili doktor arkadaşlarımıza bunları söylemelerini istiyoruz. Karbonmonoksit veya karbondioksit zehirlenmelerinde biz kullandığımız basit testlerle hastalarımızın ne düzeyde zehirlendiğini tespit edebiliyoruz ve bu zehirlenme düzeylerine göre de tedavilerimiz değişmekte. Sigara kullanmak, kirli havada kalmak ya da kömürle ısınan bir yerde devamlı yaşamak düzeyini ölçerek zehirlenmeyi tespit ettiğimiz normal değerleri biraz daha üst sınıra çekmekte. Bu bizi yanıltmamalı ama Kayserimiz güzel bir yer, Erciyesimiz var. Erciyes oksijen deposu, bunu solumalarını istiyorum. Tamamen evde kalmamalarını, yürümelerini, dış ortamı kontrol etmelerini, özellikle kapalı ortamlarda kalanların evlerini mutlaka havalandırmalarını öneriyorum. Egzersiz yapan, yürüyen ya da temiz havayı alan insanlarda karbonmonoksit zehirlenmesi mümkün olduğu kadar az görülür. Yaptığımız incelemelerde şunu görüyoruz. Karbonmonoksit veya karbondioksit zehirlenmeleri özellikle kışın bu döneminde Aralık ortasından başlayıp Şubat’ın sonuna kadar geçen dönemde özellikle de kömürlü ya da uygun olmayan şekilde ısıtılma yöntemleriyle beraber olan zehirlenmeler görülmektedir. Bilindiği üzere rüzgarların artması ya da hava sirkülasyonu ile beraber evlerde sobalardan sızan gazlara bağlı da birçok ölümle karşılaşmış durumdayız. Bu tür ısınma yöntemlerini kullanan kişilerin özellikle gece döneminde sobalarını yanar vaziyette bırakıp yatmamalarını öneriyorum. Mutlaka bununla ilgili koruyucu tedbirlerini alsınlar. En ufak bir zehirlenme durumunda acil servislerimize gönül rahatlığıyla başvurarak tedavilerini olabilirler" diye konuştu.
"Hastalandığınızda ilk önce aile hekimine başvurun"
Bir hastalık durumunda öncelikle aile hekimlerine başvurulmasını belirten Kayseri Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. İsmail Altıntop; "İçinde bulunduğumuz toplumun içerisinde bizler de yaşıyoruz. Bir hastalığımız durumunda öncelikle kendi aile hekimlerine başvurmalarını istiyorum. Bildiğiniz üzere aciller hepimiz için var, acil durumlar için var. Acil servislere baktığımızda yoğunluğun acili normalden daha farklı yöntemlerle kullanılmasından kaynaklandığını görmekteyiz. Bu nedenleri tek tek sıralayabiliriz ama bu konuda Sağlık Bakanlığımızın aldığı çok güzel tedbirler var. Birincisi, birinci basamakta aile hekimlerimiz birçok yerde gece 24:00’e kadar hizmetlerini vermekteler. Oraya başvurmalarını, tedavi olmalarını ve bir sonraki takiplerini de yine aile hekimleriyle beraber yapmalarını öneriyoruz. Acil servisin yoğunluğunu artıran kronik hastalarımızın da yine rutin dönemlerde aile hekimlerine başvurarak tedavilerini planlamalarını, acil durumla karşılaşmamaları için ellerinden geleni yapacaklarını biliyoruz. Tabi tüm bunların dışında acil durumlarda hastanemiz ikinci basamak acil servislerine, yine Kayseri’deki diğer hastanelerimiz ve üçüncü basamak acil servislerine hastalarımız başvurabilirler. Tüm hastalarımıza bu hassasiyeti göstereceklerinden dolayı teşekkür ediyorum" dedi.