"Son 17 yılda çiftçimize toplam 139,4 milyar lira destek verdik"
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Son 17 yılda çiftçimize toplam 139.4 milyar lira destek verdik" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen 3. Tarım Orman Şurası'nda konuştu. Bakan Pakdemirli, tarım ormanın gıda, su ve nefes olduğunu ifade ederek, "Yani varlığı hayat, yokluğu yok olmak demektir. Tarım, su ve orman ekonomik katkısı, sosyal katkısı, çevresel katkısı yüksek bir sektör olarak sadece bireysel yaşamı değil, ulusal ve uluslararası yaşamı da ifade eder. Bu nedenle tarım orman yalnızca yemek, içmek ve nefes almak terimlerini ifade etmez. Çünkü tarım orman; aynı zamanda bir ülkenin ekonomisidir, sanayisidir, geleceğidir" ifadelerini kullandı.
Dünyada ve Türkiye'de tarım ve ormancılığın durumuna değinen Bakan Pakdemirli, "Dünyada ve Türkiye’de durum nedir diye bakacak olursak zor bir ev ödevimiz var. Küresel tehditler yakın, global tehlikeler kapıda. Mesela 2050’de dünya nüfusu 10 milyarı, Türkiye nüfusu 100 milyonu geçecek, gıda ihtiyacı dünyada ve Türkiye’de yüzde 50 artacak, iklim değişikliği her geçen gün etkilerini ve şiddetini artırmakta, küresel ısınma, dünyanın tabii kaynaklarını etkileyecek boyutta. Bunlar dünyada ve bizde ne gibi sorunlara neden olur? Örneğin gıda güvenliğine
bağlı sorunlar artabilir, sanayiye hammadde teminine yetişemeyebiliriz, artan nüfus yeterli ve dengeli beslenemezse iş gücü kaybına, refah kaybına ve hastalıklara neden olabilir. Bunlarla birlikte giderek artan global rekabet, rakip ülkelerin tarım ve istihdam politikaları, açlık, israf ve obezite, hepsi bizleri yakından ilgilendiriyor. Yani zor bir ev ödevimiz var. Bir avuç toprak, bir damla su kaybetme lüksümüz kesinlikle yok. Fakat iyi haber, ülke olarak fırsatlarımız çok, gücümüz var, aklımız ve teknolojimiz var" ifadelerini kullandı.
"Politikalarımızın ana eksenini rekabetçi, örgütlenmiş ve sürdürülebilir bir üretim modeli oluşturmaktadır"
Politikalarının ana eksenini rekabetçi, örgütlenmiş ve sürdürülebilir üretim modelinin oluşturduğunu aktaran Bakan Pakdemirli, "Türk çiftçisi, kadim geleneği içerisinde dünyanın en rekabetçi ürünlerini üretebilecek güce sahiptir. Bu gücü uluslararası pazarda daha fazla değer görecek ürünler için kullanmalıdır. Bu da ancak uzun vadede sürdürülebilir bir iş modeli, 'doğru fiyatla, doğru girdi temini' ve ürünün doğru pazarlara ulaştırılması ile mümkündür. Bunun için örgütlenme konusunda, dünyanın gelişmiş ülkelerinin seviyesine gelmek, bizim için artık zarurettir" diye konuştu.
"Tarım orman sektörümüz 2019 yılı ilk altı ayında yüzde 2,3 büyüdü"
Türkiye'nin tarım orman sektöründe iddialı bir konumda olduğunu kaydeden Bakan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"Katma değeri yüksek ürünlerimizin çok olması rekabet avantajımızı artırıyor. Ürünlerimize iç ve dış pazarda artan bir talep var. Asya’dan Avrupa’ya bizim topraklarımız, bizim hava sahamız, bizim denizlerimiz, boğazlarımız kullanılarak geçiliyor. Yani tarihi İpek Yolu'nun kalbi bu topraklarda atıyor. Artan gıda talebini karşılayabilecek bir gençliğimiz, eğitimli bir insan kaynağımız var. 2018 yılında tarım orman sektörlerinin milli hasılaya katkısı yüzde 5.8’dir. Tarım orman sektörümüz 2018’de yüzde 1,9, 2019 yılı ilk altı aylık dönemde ise yüzde 2,3 büyümüş ve diğer sektörlere göre pozitif bir büyüme göstermiştir. Bu da hükümet olarak verdiğimiz destekler ve yaptığımız yatırımların en değerli sonuçlarındandır. Dünyada yaşanan hem ekonomik olumsuzluk hem de iklim değişikliklerine rağmen sektörümüz son 17 yılın 14’ünde büyüyerek, sürdürülebilir gelişmesini devam ettirmiştir. Bitkisel üretimimiz son 17 yılda yüzde 20 arttı. 68 milyon büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığımızla Avrupa’da ilk sırada yer almayı başardık. 2019 yılı ilk 6 ay verilerine göre büyükbaş hayvan varlığını 1 milyon artışla 18,2 milyona,
küçükbaş hayvan varlığını ise 4 milyon artışla 50 milyona çıkardık."
"45 dakika şarj ile 7 saat aralıksız çalışabilen elektrikli traktör prototipini geliştirdik"
Türkiye'nin dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olduğunu ifade eden Bakan Pakdemirli, 2023 yılına gelindiğinde dünya nüfusu kadar fidan dikeceklerini kaydederek şöyle konuştu:
"Dünyada orman varlığını artıran nadir ülkelerden biri olarak 2023 yılına geldiğimizde dünya nüfusu kadar fidan dikerek 7 milyar fidanı da toprakla buluşturmuş olacağız. Son 17 yılda suyun yönüne göre hareket eden değil, suyun akışına yön veren politikalar izledik ve bu kapsamda baraj sayımızı yüzde 205, sulama tesis sayımızı yüzde 76 oranında artırmış olduk. Teknik ve ekonomik olarak sulanabilir 8,5 milyon hektar arazinin 6,6 milyon hektarını sulamaya açtık. Ülkemiz 44 milyar dolarlık tarımsal hasıla ile dünyada ve Avrupa’da lider ülkelerin arasındadır. Son 17 yılda yıllık ortalama yüzde 2,72’lik büyüme ile birçok Avrupa ülkesini geride bıraktık. Türkiye’nin tarım orman alanındaki başarı hikâyesini gelecek nesillere taşımak, bundan sonra az önce saydığım küresel gelişmelerden dolayı daha zor olacak. O yüzden şimdi tedbir almalıyız. Verdiğimiz destekler ve elbette çiftçimizin eli, yetiştiricimizin emeğiyle 195 ülkeye bin 690 tarımsal ürün ihraç ederek, tarımsal ihracatımızı, 2018 yılında 17,7 milyar dolara çıkardık. 4,8 milyar dolar cari fazla vererek, net ihracatçı bir ülke olduğumuzu ortaya koyduk. 2020 yılını Tarım ve Orman Bakanlığının dijitalleşme yılı olarak tasarladık. Üreticimizin en önemli sorunu olan mazot kullanımını azaltmak ve çevreci yaklaşımları benimsemek için yüzde 100 yerli ve milli 45 dakika şarj ile 7 saat aralıksız çalışabilen çevre dostu ve sessiz elektrikli traktör prototipini geliştirdik. Hayvancılıkta her türlü hayvan kayıtlarının tutulması için hassas tarım tekniklerinden faydalanıp verimliliği arttıracak akıllı küpe (Hayvan Takip Platformu) geliştirme çalışmalarına başladık. Sadece bu küpe sayesinde Türkiye’de döl verimliliğinin yüzde 10 artması mümkün. Bu da yüzde 5’e varan bir hayvan varlığı artışı demektir. Bilginin her yerde olduğu gibi tarımda da getirisi büyük. Dijital değer zinciri projesi ile tarımsal kayıtlılığımızı sağlayacağız.”