Edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen
etkinliğe, Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr.
Refik Turan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıdkı İlkay, Edebiyat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Özen Tok, ERUSAM Müdürü
Prof. Dr. Cevdet Kırpık ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.
Etkinlikte ilk olarak Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri
Başkanlığı ‘Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Türkiye’de Darbeler’ adlı serginin açılışı
yapıldı.
Sergi açılışının ardından sempozyuma geçildi. Sempozyumun
açılış konuşmalarında ERUSAM Müdürü Prof. Dr. Cevdet Kırpık, “Maksadı ve
tertipleyicisi kim olursa olsun, darbeler toplumumuzda ağır travmalara yol
açmış, darbecilere ise suni zemin oluşturmak için fırsat vermiştir. Daha yakın
zamanda yaşadığımız hain darbe girişiminin ülkemize verdiği zarar canlılığını
hala koruyor” dedi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan da
konuşmasında, 15 Temmuz hain darbe gecesi yaşanan olayları anlattı.
Prof. Dr. Turan, “Tarihimizde şüphesiz darbe teşebbüsleri
var. Zaten bugün bu toplantının amacı da tarihe atıf yaparak, ne darbedir,
hangi örnekleri yaşanmıştır. Biraz bunları ortaya koymaktır. Değerli konuşmacı
arkadaşlarım bunu ortaya koyacaklar. Ama darbe teşebbüsü, meşru iktidara karşı
ayağa kalkmış bir takım gayri meşru grupların belli bir plan çerçevesinde
yönetim hakkını elde etme teşebbüsüdür. Meşru niye diyeceksiniz. Dünya
tarihinde Türk devlet geleneği üzerine oturtulmuş Türk Devleti kadar meşru bir
irade, çok az görülmüştür veya görülmemiştir. Türk Devlet geleneği nedir
diyecek olursanız, en az bilinen tarihle 2 bin 300 yıllık bir gelenektir bu.
Dünyada devlet geleneklerine dair yönetme hakkını meşrulaştıran yerlere ve
bölgelere ait çok az yer vardır. Bugün benim naçizane tespitlerime göre 3
bölgede devlet geleneği doğmuştur. Birisi Ortadoğu dediğimiz başta Suriye,
Irak, Mısır ve İran hattı. Ortadoğu da bir devlet geleneği ve devlet ekolü
doğmuştur. Ama bugün o yaşamıyor. Ortadoğu devlet ekolü yaşamıyor. İkincisi,
Roma, Bizans Devlet ekolüdür. Üçüncüsü ise Orta Asya devlet ekolüdür. Dünyanın
dörtte biri Hintlidir. Dört biride Çinlidir. Çinli ve Hintliyi bir araya
getirdiğinizde yarı nüfus demektir. Ama bu yarı nüfusa bile devlet geleneğini
götürenler Orta Asya’dan gidenlerdir. Bunu bugün araştırmalar ortaya çıkarıyor.
Orta Asya Devlet geleneği ile Roma- Bizans devlet ekolu bugün yeryüzünde
yaşıyor. Ortadoğu da ki yaşamıyor. İşte bu iki ekole karşı yapılmış tüm
hareketler darbe teşebbüsüdür” dedi.
Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış ise, 15 Temmuz gecesi Türk
Milletinin gerçek bir destan yazdığını belirtti.
Rektör Çalış, “Türkler 2 bin 500 yıllık tarihi boyunca
birçok devlet kurmuştur. Birçok imparatorluk kurmuştur. Her yere hakkı, adaleti
götürmüştür. Paylaşmayı götürmüştür. Asla sömürgeci olmamıştır. Emperyalizmin
peşinde olmamıştır. Türk Milletinden her şeyi alabilirler, ama istiklalini,
istikbalini ve hürriyetini asla alamazlar. Bunu da emperyal güçler çok iyi
bildikleri için, dışardan yıkamayacaklarını çok iyi bildikleri için, tarihin
birçok döneminde belki yüzlerce kez, binlerce kez, Türk Milletini içten yıkmak
için çeşitli darbeler veya darbe girişimleri her zaman olmuştur. Bunun
arkasında da muhakkak emperyal güçler, adaleti istemeyen, paylaşmayı istemeyen,
sömürge peşinde olan emperyal güçler vardır. Ama Türk Milleti asla buna izin
vermeyecektir. 15 Temmuz’da yaşanan hain darbe girişiminin hepimiz canlı şahidi
olduk. Yani 15 Temmuz’da gerçekten Türk Milleti büyük bir destan yazmıştır.
Bunu Türk Milleti dışında kimse yapamaz. Tankın altına kimse yatamaz. Bunu
herkes görmüştür.
Zaten emperyal güçler bunu bildikleri için, Türk Milletini
içeriden nasıl yıkarız, onun peşinde. Türk Milleti hürriyetinden vaz geçmez ve
vaz geçmeyecektir. Türk Milletini
yıkmaya çalışan emperyal güçlerin girişimleri son değildir, bundan sonrada
devam edecektir. Bugünkü sempozyumun geleceğimize ışık tutacağı
kanaatindeyiz. Yani tarihte ki bu
emperyal güçlerin oyunlarını, bu darbe girişimlerini, darbeleri öğrenerek,
gelecekte bizim uyanık olmamız için vesile olacaktır. Şunda emin olun ki, özellikle
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi liderler başımızda olduğu
müddetçe, sizler gibi vatansever öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz, Türk halkı
olduğu müddetçe, istedikleri kadar uğraşsınlar, hiçbir emellerine
ulaşamayacaklardır. Bundan emin olabiliriniz”
diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından Türk Tarih Kurumu Başkanı
Prof. Dr. Refik Turan tarafından Rektör Prof. Dr. Mustafa Çalış’a, Misak-ı
Milli haritası hediye edildi.
Daha sonra oturumlara geçildi. Sempozyumun ilk oturumun
başkanlığını Prof. Dr. Abdullah Saydam yaptı. Sempozyum 8 Ekim 2019 tarihinde
sona erecek.
YORUMLAR