Konya’da bir hikâye vardır. Bilenler bilir… Bilmeyenler için de kısaca özetleyelim;
Ağalar gece karanlığında “kuzu” diye eşek sıpasını kesip yemişler. Sabah olunca bir de bakmışlar ki yedikleri kuzu değil, eşeğin yavrusu.
O demiş “Ben yemedim”, bu demiş “Ben yeme-
dim…”
Soruyu soran muhterem, “Ulan sen yemedin, o
yemedi de koskoca sıpayı kim yedi ya?” demiş.
Buna benzer bir hikâye de Kayseri’de var.
Bizim ağalar katılmışlar FETÖ toplantılarına…
Bu toplantılarda Kayseri’deki bütün kamu ku-
rum ve kuruluşlarına imamlar atamışlar. İstedikle-
ri adamlarına ihaleleri vermişler, istedikleri adam-
larını kilit noktalara yerleştirmişler.
Ticaretin çarkını kendi tarafına çevirttirmişler.
Kendinden olmayanı da MALİYE, SSK kıskacına
aldırmışlar. Silahlı kuvvetlerde ve komuta kade-
melerinde adamlarını hak etmediği halde üst ka-
demelere getirmişler…
Eeee, ondan sonra ne olmuş?
15 Temmuz hain darbe girişimi yaşanmış.
Bu FETÖ ile aynı tastan su içen, aynı kaptan
yiyen kriptolar kendilerini gizlemek için FETÖ
Borsası’nı oluşturmuşlar. Bulmuşlar 3 tane paralı
iftiracı, kendilerinin önüne engel olan veya engel
olacak kişilere iftira çamurunu atmışlar. Kurmuş-
lar bir dedikodu kazanı, içine de memlekete fay-
dalı olan, çalışkan dürüst vatansever insanları
atmışlar.
İftiraya maruz kalan kendini aklamak için zaten
2 yılını heba etmiş.
Bu dönemde de bu uyanık kriptolar istediklerini
zaten elde etmişler. O oda senin, bu oda benim
yerleşmişler güzel güzel yerlere.
Şimdi herkes “Vallahi ben FETÖ’cü değilim, bil-
lahi ben FETÖ’cü değilim” diyormuş.
Oturmuşlar, firari sözde bölge imamları “Sıtkı
Baş’ı tanımayız, hocamız değildi” diyorlar
FETÖ’den içeride bulunan mütevelli arkadaşla-
rı için tanımadıklarını söylüyorlar.
Gazeteci Ahmet Zorlu’nun “FETÖ’cü Yapıların
Değişmez Sponsoru” yazısını hiç üzerlerine al-
mıyorlar.
Sen değil, o değil de 30 bin Zaman Gazetesi
okuru ben miyim?
Sıpayı yiyen Konyalı ağanın dediği gibi;
KİM YEDİ BU SIPAYI?
KAYSERİ SUN HABER