Soğukların başlamasıyla, Sivas ve Türkiye genelinde yün yorganlara olan ilgi arttı. Özellikle astım ve alerji gibi solunum problemleri olanlar, sağlıklı yapısı nedeniyle yün yorganları tercih ediyor. Köylerden toplanan koyun yünü, fabrikalarda veya mahalle aralarında kadınlar tarafından yıkanıp temizlenerek yorgan yapımına hazırlanıyor. Babasından öğrendiği mesleği sürdüren Şinasi Toprak, bu işin inceliklerini ve yünün sağlık açısından faydalarını anlattı.

“Yün ve İpek Yorgan Yapıyorum”

Şinasi Toprak, “40 yıldır bu mesleği yapıyorum. Babamdan kalma bir meslek. İlkokuldan çıkıp babamın yanına gider, yemeğini dükkâna götürürdüm. Bu şekilde mesleği öğrendim ve yıllardır sürdürüyorum. Yün ve ipek yorgan yapıyorum. Tek kişilik bir yün yorganın yapımı ortalama bir buçuk, iki saat sürüyor. Dikiminde hassasiyet gerektiren detaylar var, bunları biz biliriz ama müşteri fark etmez. İsteğe göre elyaf yorgan da yapıyoruz. Sivas, kış memleketi olduğu için yün yorgan burada daha fazla tercih ediliyor. Yün, sağlıklı ve sıcak tutma özellikleriyle öne çıkıyor. Kullandığımız yünleri köylerden temin ediyoruz ve kadınlara yıkatarak dikime hazır hale getiriyoruz.” dedi.



“Çok Yorucu Bir Meslek”

Mesleğin dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmadığını vurgulayan Toprak, “Benim yaptığım yün yorganların fiyatı tek kişilik için bin 500, çift kişilik için bin 750 lira. Müşteri yününü ve bezini getirirse, sadece el emeği olarak tek kişilik yorganı 400, çift kişilik yorganı ise 500 liraya dikiyoruz. Oturduğunuz yerden para kazanıyormuş gibi görünse de işin aslı öyle değil. Siparişleri yetiştirebilmek için 15-16 saat çalıştığımız oluyor; bu yüzden oldukça yorucu bir meslek. Eskiden babamın yanında en az 4-5 kalfa çalışırdı, ama şimdi eleman bulmak neredeyse imkânsız. Bugün bütün yorgancıları dolaşsanız, hiçbirinde bir çırak ya da kalfa bulamazsınız. Yeni eleman yetişmiyor.” ifadelerini kullandı.