25 Aralık’ta Hz. İsa’nın dünyaya gelişi olarak kutlanan ve hiçbir yönüyle İslam’ın tasvip etmediği bu Hıristiyan bayramının gerçek anlamı “Tanrının insan bedeninde dünyaya gelişinin” kutlanmasıdır.
Burada şu ayeti hatırlatmak isterim, "Meryem oğlu Mesih Allah'tır, diyenler kafir olmuşlardır." (el-Maide:17)
Hıristiyan dünyası kendi arasında ortak nokta olarak 1 Ocak’ı kabul eder ama Ermeni Kilisesi gibi bazı Doğu Ortodoks Kiliseleri, Jülyen takviminde 25 Aralık'a denk gelen 6 Ocak'ı Noel olarak kutlarlar.
Peki, gerçek öyle mi?
Tabi ki hayır.
Kutsal kitabımız Kuran ve İncil de Hz. İsa'nın ağustos ayında doğduğunu işaret eder. Buna ispat ise Allahuteala, Hz. Meryem’in doğum yapacağı esnada, hurma ağacını sallamasını ve dökülenlerden yemesini söyler. Hurmaların dökülecek seviyede yetişmesi için en sıcak olan ağustos ayı olması gerekir.
Bir diğer kizb ise, Noel babalarıdır. Kutsal kitapları İncil'de dahi böyle bir figür yoktur.
Gelelim Mekke'nin Fethi’ne.
İslam Peygamberi Hz. Muhammed (SAV), Hicret'in 8. yılı, Ramazan ayının 10. günü (Hicrî Takvime göre), 10 bin kişilik bir ordu ile Medine'den çıktı (1 Ocak 630) 20 Ramazan'da (11 Ocak 630 Milâdî Takvime göre) Mekke'yi fethetti.
Mekke'nin fethi konusunda yerli ve yabancı tarihçilerin kabul ettiği tarih 11 Ocak 630 tarihidir.
Peki bu tarih neden öne alındı?
Allah Resulü (S.A.V.); "Kim bir kavme benzerse, o da onlardandır" (Ebu Davud) Hadis-i Şerifinde Müslümanları uyarmaktadır. Dolayısıyla, aynı tarihte farklı kutlamalar yapmak, Mekke'nin fetih gününü değiştirmek, Hıristiyanların icraatları ile benzeşmektedir. Aslından kopmaktır. Müslümanlar ise yanıltılmaktadır.
Kısaca, taş yerinde ağırdır.
Tarihimizi ve manevi değerlerimizi korumak, hatırlamak ve hatırlatmak nesilden nesile bir borçtur ama en doğru haliyle.
YORUMLAR