Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı’nın, Kültür Merkezi’nde yaptığı yıllık değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Burada Başkan Arı’ya yılların deneyimli gazetecisi Murat Düşmez bir soru sordu ve Başkan Arı da bu soruya bir yanıt verdi. Başkan Arı, yanıtında kendisiyle şehirde uğraşanlara ardından Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’a ve dolayısıyla Kayserileler’e ilginç değerlendirmelerde bulundu, daha doğrusu açtı ağzını yumdu gözünü.
İşte bu toplantı sonraki gelişmelere bakınca, bir anlamda Başkan Arı’nın bir nevi isyanı oldu. Ancak sonrasında Kayserililer çok alındı ve sosyal medya üzerinden karşılıklı atışmalar başladı. Ardından Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı (yerel yönetimlerden sorumlu Başkan) ve Kayseri milletvekili Mehmet Özhaseki Başkan Arı’yı aradı ve bir düzeltme ve dahi özür açıklaması yapması talimatını verdi.
Başkan Arı da, özür dilemedi ama centilmence bir adım atarak Büyükkılıç’dan helallik istedi ve konuşmasında gecen Büyükkılıç-Arı diyaloğunun da bir şaka ve sohbetten ibaret olduğunu anlattı. Sonrasında da Nevşehir’in Kapadokya demek olduğunu ya da Kapadokya’nın Nevşehir demek olduğunu anlatan bir reklam verdi. Nereye ? Kayseri Havaalanındaki yolcu kontrol noktalarından geçerken içine kemer dahil tüm metal eşyalarımızı ve ceketimizi koyduğumuz eşya sepetlerinin içine… Yani Nevşehir’in Kapadokya demek olduğunu Kayserililerin gözüne soktu. Yani, tartışmaların tam da tatlıya bağlandığı sırada bu hareketiyle, helallik istemesinde samimi olmadığının da altını çizmiş oldu.
Neyse, olaylar yatıştı derken birkaç gün önce Şanlıurfa’dan gazeteci Cengiz AKSAN, “Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı görevden alınıyor” diye bir tweet attı ve o andan itibaren deyim yerindeyse Nevşehir kanadında sosyal medya sallandı.
Ben bu tweet’in öylesine sallama bir tweet olduğuna inanmadım hiç zaten zira Cengiz AKSAN genelde Ak Parti ile ilgili tesbitleri ve yazıları hep doğru çıkmıştır , bu nedenle önemsedim. Kısa bir araştırma yaptıktan sonra da işlerin doğru gitmediğini ve bir terslik olduğunu anladım. Daha önce her aradığımda sevdiğinden ya da sevmediğinden de olsa, nezaketen cevap olarak geri dönen Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı Ersan Erkut birkaç kere aramamdan sonra “Valilikte toplantıdayım”diye bir yazılı mesaj attı. Sonra da ne Erkut ne de bir başka Başkan yardımcısı cevaben aramadı, arayamadı. Başkan Arı zaten, hiçbir telefona yanıt vermiyordu öyleki, Başkan Arı’ya yakın gazeteciler dahi aramalarına yanıt alamadılar.
Sonrasında Ankara’dan yaptığım temaslar sonucu öğrendim ki, iş ciddi. Halen Başkan Arı çıkıp bir açıklama yapmadığı için ve buna mukabil Ak Parti Genel Merkezi’nden Pazartesi günü bir açıklama yapılacağı iddia edildiği için, bu arada bir sürpriz açıklama olmazsa, işin rengi hafta başı belli olacak gibi.
Sonra Nevşehir’den bir gazeteci arkadaşım Başkan Arı Ankara’dan dönüyor ve partiden istifa ettiği öne sürüldü diye bir başka sosyal medya mesajı attı.
Yani Başkan Arı’ya istifa et denilmiş, o da Başkanlıktan değil partiden istifa ederek bağımsız belediye başkanı olarak görevini sürdürmeye karar vermiş.
Doğru olabilir mi , olabilir?
Ancak dün bu yazıyı kaleme alırken, Ak Partili üst düzey bir yönetici ile görüştüm, bazı bilgiler verdi. Özetle, Başkan Arı, ne Başkanlıktan ne de partiden istifa etmek üzere dilekçe vermemiş. Yani hepsi ortalarda uçuşan dedikodulardan ibaretmiş. Ama istifa etmesinin hem Bakan Soylu hem de Genel Başkan yardımcısı Özhaseki tarafından “Erdoğan adına” istendiği ve Arı’nın da bunu reddederek hayır dediği doğru ve kesin.
Fotoğrafa bakınca üç bilinmeyenli bir denklem görünüyor.
Birincisi; Pazartesi’den(bugünden) itibaren “ kahrolsun sosyal medya ve hain gazeteciler, aslında hiçbir şey yok, herşey yolunda ama gazeteciler asılsız haberlerle kamuoyunu asılsız yere birkaç gün meşgul ettiler, biz görevimizin başındayız” denilecek. Hafta sonunda taraflar, yaptığı görüşmeler ile bir orta yol bulup sorunu daha sonra çözülmek üzere buzdolabına kaldırıp , gerginliğin sonlandırılmasını tercih edecek. Ama bugüne kadar benzer sorunlarda bu seçenek hiç tercih edilmedi.
İkincisi; Pazartesi günü (bugün) Rasim Arı , partiden evvel bir açıklama yaparak ya, lüzum üzerine diyecek ya da, tüm sebepleri açıklayarak partiden istifa ettiğini ve artık şehre bağımsız belediye başkanı olarak hizmet vermeye devam ettiğini açıklayacak.
Üçüncüsü; Pazartesi (bugün) Ak Parti Genel Merkezi’nde Yerel Yönetimlerden Sorumlu Başkanlık makamından iki satır bir yazılı açıklama yapılarak ”Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı sağlık sebepleri nedeniyle Başkanlıktan istifa etmiştir, biz de istifasını kabul ettik” denilecek.
Şimdi her üçünde de farklı sonuçlar doğacak.
Şöyle ki, birincisinde ortalık güllük gülistanlık devam ediyormuş gibi yapılarak, ihale gazetecilere yıkılıp herkes işine devam edecek. Ancak bu sırada Bakan Soylu ve Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki’nin “istifa et” taleplerinin Başkan Arı tarafından reddedilmesiyle çizilen siyasi karizma ve otorite onarılabilir mi, onu bilmiyorum. Zira bu iki isim de, attıkları tüm adım ve aldıkları tüm kararlarda, Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi ışığında ve onun adına hareket ediyorlar.
İkincisinde, Arı’nın istifasıyla Ak Parti’ye karşı gelen bir Başkan bundan sonra bağımsız olarak şehre hizmet vermeye devam edecek. Bu nasıl olur bilemiyorum ama asıl önemlisi Nevşehir Belediye Meclisi’nde ne olacak ? Malum Başkanla birlikte 32 üyeli mecliste, 22 Ak Partili , 9 MHP li ve 1 de İYİ Partili üye var. Ya Ak Partililer partiden istifa edip Arı’nın yanında duracaklar ve görevlerine bağımsız meclis üyeleri olarak şehre hizmete devam edecekler. Ya da Arı’nın karşısında olacaklar. Ak Partili üyeler Başkan Arı’nın karşısında ve partilerinin yanında olurlarsa, Meclis tıkanır ya da kilitlenir gibime geliyor. Ardından da yine parti genel merkezinin kararına göre muhtemelen Başkan’ın gensoru ile düşürülmesi ya da yarıdan bir fazla meclis üyesinin istifası ile başkanlık düşürülüp seçimlere gidilecek.
Şimdi gözler, Pazartesi günü (bugün) Rasim Arı da ve kulaklar da, Ak Parti Genel Merkezi’nin Yerel Yönetimler Başkanlık katında olacak.
Görelim Mevlam neyler, mevlam neylerse güzel eyler.
Not : Tüm bunların konuşulduğu gün, son kabadayı olarak bilinen Alaattin Çakıcı’nın, rahmetli Çatlı’nın mezarını ziyarete gelmesinin ardında, Rasim Arı’nın istifasıyla ilgili başka şeyler aramak tam olarak öküzün altında buzağı aramak gibi bir şey olur. Malum konular ve tartışmalarla hiçbir ilgisi yok hakikaten tamamen tesadüf bence. Ayrıca Rasim Arı’nın istifası ya da görevden alınması gibi iddialar, Alaattin Çakıcı’nın özel olarak gelip ilgileneceği kadar önemli konular mı sizce ?
YORUMLAR