Allaha kurban edilmek istenilen hayvanların yerine kendimizi kurban ettik, haberimiz bile olmadı.
Danalar yine kaçtı
Arkasında bir sürü adam danalara yetişmeye çalıştı.
Ortalığı birbirine katan danalar uzun uğraşlar sonucu yakalandı. Kurban Bayramındaki bilindik manzaralarla hep karşılaşıyoruz.
Karşılaşmaya da devam edeceğiz.
Kimini kurbanlık tepti öldü. Kimileri de ellerini, ayaklarını hatta atar damarlarını bile kesen vardı.
Denize atlayan danaları balıkçılar tekneleri ile sahile getirdi.
Kurban bayramında kurban kesmeyen ve kesmediği para ile tatile gidenler vardı.
Kuşadası’nda.
Yüzdükleri yerde lağım patladı.
Tatilleri bom b.k oldu.
Çoğu gariban ise 41 dereceyi bulan hava sıcaklıklarından dolayı gölleri, dereleri ve barajları tercih edince üç günde 48 kişi yaşamını yitirdi.
Başımıza müsilaj diye bir sorun çıktı.
Denizin adeta insanlara ders vermesi idi.
Anlayan olmadı.
Bize bir şey olmaz diye denize girenlerin her tarafında alerjik reaksiyonlar oluştu.
Bu arada maske mesafe ve temizlik hak getire.
Beş günde beş binden 15 bin vaka sayısına ulaşan ender ülkelerden birisiyiz.
Bana bir şey olmaz dediler.
Ben aşılıyım dediler.
Olan bizim sağlık çalışanlarına oldu.
Tam mesaiye devam.
Maske takmayana ceza kalktı.
Denetim azaldı.
Vaka sayıları hali ile arttı.
Kimsenin çokta umurunda olmadı.
İşte böyle bir bayram geçti.
Aslında Allaha kurban edilmeye çalışılan kurbanları değil de, midemizi, nefsimizi, elalem ne der?
Onu düşündük.
800 TL havale ettik. Kurbanımız oldu dedik. Üzerinden kalanlarla tatillere gittik.
Başımıza gelmeyen kalmadı.
Bize bunlar hakk mı?
Sorunun cevabı sizde.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
YORUMLAR