Adanmışlar ve dadanmışlar
Her yerde öyle değil mi?
Bir siyasi partide de öyle, bazı kurum ve kuruluşlarda da öyledir.
Bugün dostluk ve dost üzerine birkaç yazı yazmak istedim aslında.
Dost, seninle birlikte yol yürüyen ve sana sahip çıkandır. ,
Sen yokken ardından konuşmayan seni savunandır.
Öyle değil mi?
Dostumu kaybettim derken, vefat değildi amacım.
Maddi konu olduğundan dolayı, aramıza para girmeyecek birisi idi.
Hacı kardeşimde bunlardan biri idi.
Tanıdığın en kaliteli insandan birisi, hala da öyle.
Keşke hiç para konusu aramızda olmasaydı.
Bazen maalesef istemeseniz de böyle şeyler oluyor.
Yine de aramıza para girmese idi daha iyi olurdu.
Gelelim adanmışlarla dadanmışlara.
Yandan sevmek değil amacımız candan sevmek ve istemek ile ilgili bir durum.
Adanmışlar dava adamları, dadanmışlarda maddi çıkar peşinde olanlar.
İşte bunun farkını anlamaları gerekir insanların.
Sosyal medyadaki yazım aslında bu minvalde idi.
Yerine ulaşır belki.
Bir siyasi parti düşünün ki, adanmışlarla dolu ama arada sırada dadanmışlarda yok değil buna da dikkat etmek gerekiyor.
Siyasetin cilvesi de bunu gerektiriyor her halde.
Tarafgirlik değil, adanmışlık.
Dadanmışlık değil, dava bilinci.
Kimde var bilemiyorum ama bu ikisini karıştırıyoruz.
Sapla samanı karıştırdığımız gibi.
İşte adanmışlık olmayanların siyasi rant içerisinde olanların yaptıkları gibi.
Küfür.
Siyasetin diline hiç yakışmayan bir olgu.
Küfrü küfürle örtmek.
Yavşaklık değil mi?
Esas yavşak arıyorsanız, kendi içinize bakmanız gerekir.
Şehir aile ve akrabalarına bu tabirleri kullanmakta neyin nesi?
Rüzgâr ekiyorsunuz.
Fırtına biçeceksiniz.
Bunu unutmayın.
Bu işler böyledir.
Bekleyip göreceğiz.
Bu günlükte bu kadar, kalın sağlıcakla.
YORUMLAR