Çok havalı idi, gönderdik.
İğne ile oynuyorum dedi. Kapris yaptı.
Gönderdik.
Pedro gol atıyor ve gol attırıyordu, gönderdik.
Alibeck, eski hocası ile çalışmak istediğini söyledi, kiraya verdik.
Hazırlık maçı yaptık.
Eksiklerimizi gördük, yenildik.
Gol atacak kimse kalmadı.
Yöneticilerden iki avukat aynı masada oturduğu için gönderdik.
Mustafa Tokgöz, hepimiz için değerli idi. Yönetime girmedi.
Tahtamız kapandı.
Tahta açamadan iki oyuncu için 1.3 Milyon Euro ve 7 Milyon TL Ödeme kapımıza kadar geldi.
İsim sponsoru bulmadık.
Yukatel Denizli küme düşünce, bize geldiler.
Tüm Kayserililere inat ismimiz Yukatel Kayserispor oldu.
Peki, sonumuz nereye gidiyor?
Hayırlısı diyoruz ya, pekte hayırlı olmayacak galiba.
Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete.
Gelelim ikinci konuya; teşkilatlanmalardaki kadrolaşmaya.
Değişim dedik.
Alındınız.
Herkes kendi kadrosunu kuruyor dedik.
İnanmadınız.
Sen ben bizim oğlan derken, pekte teşkilat kalmadı.
Talas ilçe başkanını değiştirdiniz.
Talas’tan tepkiler çığ gibi.
İki şey var, ya vatandaşın yanında ve yakınında değilsiniz ya da bizim uğradığımız vatandaşlar hep size karşı.
Pekte anlam veremiyorum. Teşkilatta bulunanlar başkanlarının sayfalarındaki paylaşımlarını beğense ya da paylaşsa beğeni butonu çöker. 100 ile 230 aralığında ortalama beğeni olan paylaşımlar teşkilat mensupları ve yeni üyeler ile doğru orantılı bile değil.
Medya tanıtımda bulunan arkadaşların biraz daha gayretli olup vatandaşa daha iyi ne yaparım derdinde olması gerekmez mi?
Gurur, kibir, selam vermeme, hal hatır sormama yerleşti ise Rabbim yarım ede.
Nerede kaldı, samimiyet ve tevazu?
Bir insan herkes ile küs ise ya da herkese öyle yüksekten bakıyorsa adamda bir arıza var demektir.
Unutmayın, kişiliklerini makamdan alanlar, makamlar sonrası kişiliksiz kalırlar.,
İki gün öncesine kadar Kayseri’de adınız sanınız bilinmezken siyaset sayesinde bir şey oldum demeyin, örneklerini sıralamakla bitiremeyiz.
Benden söylemesi.
YORUMLAR