HADİ ORADAN…

Yazdığım yazılardan dolayı sitem eden ve daha sonra da sitemi tehdide döndüren başkan, benimle uğraşma.
Rızkımızı veren rabbim.
Gel bu sözünü geri al.
Benim hazmım kolay olmaz. 98 kiloyum.
Sana istersen biraz Ayetten bahsedeyim; Yüce yaratan kâinat kitabında mealen şöyle diyor: Doğru bildiğiniz ve hak saydığınız şeyleri anlatmakla mükellef kılındınız. Kısacası rabbim bize doğruluk konusunda farziyet yüklüyor.
Bekir Okay Kiracıoğlunu ara. Yüzünüz varsa.
Bu yazıları o mu yazdırıyor?
Bir gün acaba yanına gitmiş miyim?
Çayını içmiş miyim?
Yemeğini yemiş miyim? Bunları sordur. Psikolojin bozulmuş senin. Hatta Bekir Beyin ne işle uğraştığını da bilmem.
Senin Bekir ismine fobin var her halde.
İşinden ederim lafı ağır.
Altından kalkamazsın.
Çooook öyle diyenler gördüm ben.  
Birde ben rızkın rabbimden geldiğine inanan insanım.
Orası olmazda başka yer olur.
Göbeğimiz bir yere bağlı değil.
Tıraşımızı olduğumuz koltuktan işimiz bitince hemen kalkarız.
Çalıştığım kurumlarda hep alnımızın teri ile bir yere geldik. Kimseden icazet almadım. Kimsenin önünde de takla atmadım.
Karıştırıyorsunuz.
Hem konuları, hem şahısları.
Tavsiyem, at izinin it izine karıştığı şu günlerde, adam ile pancarı ayırt edin bence.
Ben senin yanında yurt dışlarına götürdüklerine benzemem.
Alnım hep Ak olmuştur.
Dünde böyle idi çok şükür, bu günde böyle, inşallah yarında böyle olacak.
Hırsızlık koyun eti yemedim ki karnım ağrısın.
Her işin bir sonu var.
Birde herkes kendi sonunu kendisi hazırlar.
Rızkımıza rabbim kefil, elinden geleni ardına koyma.
Yapmazsan da senden kötü insan yok. Yapamazsan da senden müfteri bir insan yok diyeceğim.
Ben telefonla talimat vereceğin birisi değilim. Telefonda da söyledim.
Gücün varmış, beni işimden edecekmişsin.
Elinden geleni ardına bırakma.
Ben Necmettin Çuhadaroğlu.
Bugünde aynıyım. Ölmezsem yarında aynı olacağım.
Bu günlükte bu kadar.
Kalın sağlıcakla.