Neler oluyor bize.
Toplum olarak infial uyandıracak olayları peş peşe yaşıyoruz.
Biri kıskançlık krizine girip karısını, diğeri platonik aşkı uğruna gencecik öğretmeni, bir başkası babasını öldürüyor.
Eline tüfeği alan sağa sola ateş edip milleti yaralıyor.
Sonra psikolojik sorunları olduğunu söylüyor.
Birisi eline bıçağı alıp kendini odaya kilitliyor.
Özel harekat polisleri olaya müdahale ediyor ve olaylar bastırılıyor.
Önüne gelenin eline silah aldığı bir toplum hale geldik.
Peki bu silahları nereden buluyorlar ve nasıl alıyorlar?
Efendim psikolojik sorunları varmış!
Varsa bu silahı nasıl alıp ruhsatlandırıyorlar.
Önüne gelene av tüfeği ruhsatı ile pompalıları verilirse olacağı bu.
Toplum olarak cinnet geçiriyoruz diyenlere karşıyım. Bu kadar kolay silah temin edilirse cinnet bahane oluyor.
Kayseri'de bir ayda kaç Av tüfeği ruhsatı veriliyor?
Hangi şartlarda veriliyor?
Toplumun psikolojisinden önce nasıl silahlanılıyor ya da çok mu kolay silahlanılıyor ona bakmak gerekir.
Bunun dışında yapılan haberlerinde etkisi oluyor.
Her gün bir ilde ya intihar ya da cinayet olayı ile karşılaşıyoruz.
Maalesef bu iller arasına Kayseri de dahil oldu.
Dikkatli olmak gerekir.
Gelelim ikinci konuya; sizden gelenler.
Kocasinan bölgesi, Sümer evler ve civarındaki vatandaşlar besi ahırlarından gelen kokulardan rahatsız. Ya buralara böyle lüks sayılacak konutlar yapmayın ya da bu besi ahırı kokularına bir çare bulun diyorlar.
Melikgazi bölgesinden de buna benzer sorunları olan vatandaşlardan gelen şikayetler var. Çadırda ikamet edenlerden dertli vatandaşlar var. Şehrin orta yerinden kaldıramıyor mu belediyemiz diyen vatandaşların şikayetleri var.
Tabi çözüm yolları belediyelerde.
Bizim yapacağımız sadece geleni iletmek.
Gerisi belediyelerin işi.
İlçelerden gelen şikayetler var.
Onları da tek tek irdeleyip belirteceğiz.
Tabi amacımız bağcıyı dövmek değil.
Bu böyle biline.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
YORUMLAR