Sosyal medya artık bir canavara dönüşüyor.
Yalan yanlış haberlerle milletin aklını bulandırıyorlar. Bir sene önce hatta iki, üç sene önceki görüntüleri ortaya koyarak vay efendim bunlar Suriyeli diyorlar.
Suriyeliler Arapça konuşur.
Konuşulan dil Farisi ve lehçe olarak adlandırılan bir dil kullanıyorlar.
İran sınırından bir görüntüye Türkiye sınırından bir görüntü imiş gibi yayına veriyorlar.
Yalan söylüyorlar.
Amaçları ne biliyor musunuz?
Yangından beslenmeye çalışan beslemelerin ellerine geçirdiği fırsatı ganimete çevirme peşinde olmalarından kaynaklanan durum.
Yangını kendi lehlerine çevirmek.
Ne acı bir durum değil mi?
Ülkemizde yangın var, terör örgütü üyelerinin yaptığına dair bilgiler varken, yakanları kınayacaklarına söndürme çalışmalarının zafiyetinden bahsediyorlar.
Hangi teknoloji saatte 70 km hızla esen rüzgara karşı koyabilir ki?
Ülke kenetlenmiş, eline kazmayı küreği alan yangın yerine koşmuş, belediyeler adeta seferber olmuş yangını söndürme çalışırken muhalefet yangından beslenmeye çalışıyor.
Hey hattt.
Yangını çıkaranlarla yangını söndürmeye çalışanların aynı kefeye konulduğu zamanda yaşıyoruz.
Bir ayın içerisinde hangi dünya ülkesi bu kadar tabi afetle uğraşabilir. Bir yanda sel felaketi, bir yanda orman yangını.
Kısacası biraz insaf, biraz vicdan ve birazda izan sahibi olanlar bu tür olaylarda bakış açılarını doğru ne ise ona göre yönlendirmeliler bence.
Bizimkisi sadece tavsiye.
Her şartta yapılanların eksiğini aramak, haksız eleştiriler yapmak muhalefetlik değil. Muhalefet etmek siz şu şekilde yaptınız ama bizim iktidarımızda biz de bu şekilde yapacağız demektir.
Muhalefet etmek, sınavda bir gün önce Katarlı öğrencilerin sınavsız tıp fakültelerine yerleştirildiğini söylemek değil, yalan bir haberi paylaştığı için sınava giren tüm öğrencilerden özür dilemektir.
Muhalefet etmek, Sabiha Gökçen havaalanının ne işe yaradığını buraya uçak bile inmez demek değil, dünyada sıralamada 4 sırada olan bir havaalanını için yaptığım yorum hata diyebilmektir.
Muhalefet etmek, size hakkımı helal etmiyorum demek değil, ne hakkınız var ki diyen vatandaşa beddua etmek değil, hata yaptığını kabul etmektir.
Muhalefet etmek, doğru söyleyen vatandaşlara tekme yumruk atmak değil, hata yapıldığını kabul etmektir.
Muhalefet etmek grup başkan vekilinin tutmalarına gazeteci dövdürmek değil, erdem sahiplerinin özür dilemesini sağlamaktır.
Doğru bir tanedir.
''Doğru bildiğiniz ve hak saydığınız şeyler yayın. Anlatın. Anlatmak ve yaymak ile mükellef kılınan bizler ayet ve hadis eşliğinde bunları yapmaya devam edeceğiz. Rabbim bizi doğru şeyleri anlatmamız için bir farziyet yüklüyor.
Yolumuz belli.
İstikametimiz belli.
Dünyevi işlerde rabbimden başka galip olan olmayacağına göre, bizimkisi karıncanın İbrahim (A.S) yangınına ağzında damla taşıması misali çalışmak, çabalamak.
Yaşasın zalimler için Cehennem.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
YORUMLAR