PİYON...

El aldı, yel aldı, sel aldı.
Bir piyon çıktı.
Her şeyini gerçek zannedenler hopladı, zıpladı.
Hatta hükümeti devirelim dedi.
Olmadı.
Üç beş gazetecinin şantajı ortaya çıktı.
Haber Türk'ten kovulma aşamasındaki Veyis istifa etti.
Ben doğrucu Bekirim dedi.
Halk TV de Gazetecinin karşısına çıktı.
Çuvalladı.
Şantajla arayı düzeltirim edası ile resmen rüşvet istedi.
Yok ama yan cebime koy deyince İsmail Saymaz, ben senin ses kaydını dinledim dedi.
Veyiz tümden dağıldı.
İşgüzar iki kardeş piyonla bakanın arasını düzeltirim dedi.
Keyifle nargilesini çekti.
Dumanını başka yerden göndermek zorunda kaldı.
Hükümeti devirme planları yaptılar, ellerinde kaldı.
15 Temmuzla darbe yapmak istediler, ellerinde kaldı.
Gezi olayları ile halkı kışkırtmaya çalıştılar kucaklarında kaldı.
Fetö ile kumpas kurdular.
Tutmadı.
Allahtan aşı tüm dünyada idi yoksa onuda AK Parti bulaştırdı diyeceklerdi.
Şehir hastaneleri beğenmediler, hastalanınca tek kişilik odalarda kaldılar.
Hatta banyosunda kese bile oldular.
Beş kuruş para vermeden çıkıp gittiler.
Marmaray ve metroya binmeyiz dediler.
Denizin altından yapılan burası çöker dediler.
Akbil için sıraya girdiler.
İçlerinde hala bir korku vardı.
AK Parti tarafından yapılan metroya paramız yok diye beton döktüler.
Diyeceğim o ki, tutmalar tuttukları şeyin ellerinde kaldığına inandılar ama altlarını çaldırmak istemiyorlardı.
Ölürümde kuyruğum dik gideri oynadılar.
Oynadıkları ve kendilerine biçilen rolleri oynamaya devam ettiler.
Takiii seçim yapılıp perde kapanıncaya kadar.
Vatandaşa bedeva süt, bedava su vereceklerine hava gazı verenlere sandıkta ders verecek vatandaş çok ama çok fazla var.
Yerelde de genelde de balon uçurmaya devam eden muhalefet kendi çalıp kendi oynamaya devam edecek.
Neden mi?
Hepsi zil zurna olmuşta ondan.
Bugünlükte bu kadar
Kalın Sağlıcakla.