Dışardaki rahatsızlar.
ABD. İsrail.
Neyden rahatsız oluyorlar.
Kendi kendine yeten Türkiye'den.
Kendi milli silahlarını üreten Türkiye’den.
Kendi savunma sanayini kurmasından.
Milli ve Teknoloji yatırım yapmamızdan.
Yerli solunum cihazından rahatsızlar.
Ortadoğu coğrafyasında söz sahibi olmamızdan, sözü dinlenen Türkiye’den rahatsızlar.
SİHA ve İHA’lardan rahatsızlar.
Kendilerine artık ihtiyaç olmadığından rahatsızlar.
İçerdeki rahatsızlar;
Hani tank palet fabrikasını Katarlara devrettiğimizden rahatsızlardı. Hatırlardınız. İHA ve SİHA’lar çıktıktan sonra tankların hiçbir önemi olmayan bir durum. Şimdi akılları başlarına geldi. Türkiye daha önce Alman ve İsrail yapımı tankların bakımları ve parçalarını bu ülkelerden rica ile alıyordu. Şimdi hiç bir önemi kalmadığı için bu ülkelerle tank bakım çalışmaları dahil hiç bir anlaşma imzalanmadı. İşte tank palet fabrikası da bu yüzden Katarlılara verildi. Liderlik bu aslında ama bunlar anlayana kadar bayağı bir zaman geçecek.
Konumuza dönelim.
Azerbaycan Ermenistan kavgasındaki İHA ve SİHA’ların Azerbaycan’a verilmesinden rahatsızlar.
Polonya ile anlaşmaya varılan ve Türk mühimmatı kullanılacak ihracattan rahatsızlar.
Kasetle geldik, mafya ile Cumhurbaşkanı olamamaktan rahatsızlar.
Halkın kabul görmediği, adeta kovalamalarından rahatsızlar.
Öyle rahatsız olmaya başladılar ki; esnafa kredi desteğinden, vatandaşa verilen yardım kolilerinden, tarımsal alandaki hibeden velhasıl iktidar neyi iyi ve faydalı yaparsa ondan rahatsızlar.
İşte içte ve dışta rahatsızlıkları olanlardan bir kaç örnek sıraladım sadece.
Rahatsızlıkların tedavisinde iki yol var;
Ya adam akıllı psikiyatriye gidip tedavi olacaklar, ya da nefesi kuvvetli bir hoca bulacaklar. Yoksa bunların bu hastalıklarına bir çare yok.
Bugünde Neyzen Tevfik ile bitirelim;
"Geldikleri gibi gitmediler;
kimi itini bıraktı, kimi bitini.
Kimi de pi*çini bıraktı...
Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil...
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.
YORUMLAR