RÜZGAR…

Her şey onlar için Reisin ve dolayısı ile AK Partinin iktidar olması ile başladı. Kiminin bu işe başladığında iki lafı bir araya getirememe gibi bir hastalığı vardı. Maalesef hepsi hatip oldular.
Kimin sayesinde?
Tabiki Reisin.
Allah uzun ömürler versin. Sonrasında belediye başkanı oldular. Kendilerine aslında bir lütuftu bu.
Niye?
Hiç çalışmadılar.
Reisin rüzgarını arkalarına aldılar.
Sonrası malum. Neyse gelelim belediyelere.............
İlçe başkanı ile kavga eden belediye başkanı olur mu?
Olur.
Oluyor da.
Başkanı ayrı ilçe başkanı ayrı türkü söylüyor.
Hedefleri belli.
Biri diğerinden daha iyi yönetirim bu ilçeyi diyor. Hırs yapmış belediye başkanı olacak.  Bence yok ikinizinde bir birinizden farkınız. Eskiler bilir bir Osmanlı bankası reklamı vardı. ''Yok bir birbimizden farkımız ama biz Osmanlı Bankasıyız'' diye. İşte tam bu reklam gibisiniz.
Aslında bir halt ettiğinizde yok.
Reis var.
Onun gazı ile devam ediyorsunuz.
Büyükşehir belediyesinin destekleri ile ayakta duruyorsunuz. İlçeniz için ne yaptınız?  Eliniz kolunuz bağlı. Büyükşehir onaylayacak öyle yürürlüğe girecek. Elinize kazma alıp doğalgaz inşaatında mı çalıştınız?  Ya da TOKİ için ne yaptınız? Daha sayfalar dolusu kendi başına yapamadığınız işleri yazarız. Bu işler böyle oluyor.
İyi ki reis var.
Sığınmışsınız arkasına. Yol aldığınızı zannediyorsunuz. Siz sadece onay makamısınız. Başka bir şey değil. Birde başkanlara tavsiyem, kürsüye çıkınca baştan sona protokole katıldığı için teşekkür etmeyin. Hazirun derseniz herkes anlar. Bakanlardan, milletvekillerinden ve katılımcılardan kısacası teşekkür edeceğiniz herkesten bahsedince anlatacağınız konu kalmıyor.
Hele öyle yerler var ki, örneğin Selimiye Mahallesi. Orada muhtar olabilmek için bazı ilçe belediye başkanlarından daha çok oy almanız lazım. Kısacası Muhtarlar sizden seçilebilmek için daha fazla OY alıyor. Birde başkanların telefonu her zaman açık olmalı. Telefonlar cevap vermek için taşınır. Meşgul olabilirsiniz ama gayri ihtiyarı bir geri dönüş yapın.
Tarih tekerrürden ibaret.
Bir söz var, keser döner sap döner, bir gün hesap döner.
Vatandaş size bu işlerin hesabını sorar. Halkın içine çıkın. Kaçmayın. Belediyeler babanızın malı değil. Mal mal insanları doldurmayın. Sizin söylediklerinizle emir verdiğiniz elemanlarınızın sözleri aynı olsun. Belediyenize yüz metre ilerdeki vatandaşların gönlünü alın. Esnafın yanına gidin.
Siz gitmezseniz giden insanlar onların gönlünü alır size ise bir ahh kalır.
Benden söylemesi.
İlçe ilçe, mahalle mahalle yazmaya devam edeceğiz.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.