YALAN

Ekranlara çıkıp çocuğuma süt alamıyorum diyenlerin rakı masalarına meze olduklarını izlediğimiz şu günlerde siyaset bir hayli hareketlenecek gibi görünüyor.
Yalan ve dolanın kol gezdiği siyaset arenasında daha neler göreceğiz.
Daha ne tür kumpasları haberleştireceğiz bilemiyorum.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in kendilerinin yani millet ittifakının bir proje ittifakı olduğunu açıklaması, Cumhur ittifakının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Kumpaslar ve kasetlerle gelenlerin yine kumpas ve kasetlerle, entrikalarla gideceğini tahmin bile edemezsiniz. Ülke genelinde siyaset bu minvalde devam ediyor. Kısacası çamur at izi kalsınla devam eden genel siyaset.
Yerelde ise bizden haberlerle devam edelim.
Kandillerin başladığı üç ayların içerisinde bulunuyoruz. Tüm İslam alemine hayırlı olsun. Tüm müslümanların ve inananlarında kandilleri hayır ve bereket getirsin inşallah.
Yerel gazetelere bakıyorum, Büyükşehir Belediye Başkanımızın kandil ilanları 4 yerel gazetemizde var. Talas Belediyemizin de satılık parsel ilanları.
Hayırlı olsun.
Tabi Kayseri'de 101 adet internet sitesi olunca internet siteleri ve internet sitesi okuyucuları pas geçildi. Onların kandilleri kutlanmadı. Onların okuyucuları belediyelerin sattıkları parselden haberleri olmadı.
Sağlık olsun.
Ne diyelim.
Yazarken aklıma geldi, Aşık Mahsuni Şerif ne güzel söylemiş. Lütfen sindirerek okuyun.

Nem Kaldı.....
''Parsel parsel eylemişler dünyayı''
Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
Dost köyünden ayağımı kestiler
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı nem kaldı nem kaldı
Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı nem kaldı nem kaldı

Nice dertler gördüm derman çıktılar
Çok Aliler gördüm Osman çıktılar
Eski dostlar bize düşman çıktılar
İki damla yaştan gayrı nem kaldı nem kaldı nem kaldı
Gözyaşımdan başka bana nem kaldı nem kaldı nem kaldı

Mahsuni Şerifim çıksam dağlara
Rast gelsem de avcı vurmuş marala
Eğer istiyorsan beni yarala
Bir yaralı döşten gayrı nem kaldı nem kaldı nem kaldı
Dertlerimden başka bana nem kaldı nem kaldı nem kaldı

Bu sözlerin üzerine ne söylenir bilemiyorum. Türküler aslında her şeyi anlatıyor. Kimse kimsenin rızkını kesemez, kimse kimseye de kendi bağından bir şey bağışlamıyor.
Cebinden de bir şey vermiyor.
Ama hala dijital platformlar için bir düzenleme yapılmadı. Yok sayılıyor. Bekletiliyor. Bu platformlar için kıstası nasıl belirleyeceksiniz? Bu belirlemeyi siz neye göre yapacaksınız? Size böyle bir yetkiyi kim verdi?
Bunu size sormayacaklar mı?
Ne diyelim, sizlerin de canlarınız sağ olsun.
Yine bir türkü söz ile bitirelim; Şu kanlı zalimin ettiği işler,  Garip bülbül gibi zareler beni.  Yağmur gibi yağar başıma taşlar, İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni.
Bugünlükte bu kadar.
Kalın Sağlıcakla.